İki iklim farkıyız seninle... İnan bu cümleyi en son nerde duydum hatırlamıyorum.. tahmin etmeye çalışıyorum.. Bir ihtimal şahrud ve seyduna nın aşkında geçiyordu... Ama bir beğendim ki aklıma hemen buraya yazmak geldi.. Farkındayım uzun zamandır yokum.. Aslında varım ama itiraf etmek gerekirse yazma yeteneğimi kaybettiğimi düşünüyorum. Aslında ben aşırı doz mutsuzluk aldığım zamanlarda en iyi bloggerlara taş çıkartacak kadar iyi yazardım.. Ne oldu da eskisi kadar yazamıyorum diye düşünüyorum.. Söz cevabı bulursam burda paylaşıcam..
Geçen zaman içinde ne mi oldu? Anlatıcam merak etmeyin.. Öncelikle hayal kırıklıklarım var BOYUMU AŞAN.. Küskünlüklerim var vefasızlıklara karşı... İmtihanlarım var çokca sabrımı deneyen insanlara karşı... Kinim var her fırsatta bıçağı arkamdan saplayanlara karşı... var da var... En çok da ne var biliyor musun... Tüm bunları daha milyon kez daha yaşayacağım nice zaman dilimi... Kısacası akıllanmadım akıllanmayacağım...
Şu sıra en iyi becerdiğim şey güzel müzikler seçip üstüne hayaller kurmak.. :) Çok mu salakça ne! Ama ciddi söylüyorum iyi geliyo yani.. Mesela bi müzik seçiyorum anaaa diyorum tam düğün dansı müziği dur yaziyim bi kenara.. Sonra karalıyorum üstünü.. Lan salak kim napsın senle evlenip, çekilecek hangi yanın var senin diye kendime saydırıyorum..
sonra bir barkovizyon gösterisinin ardında beliriyorum, elimde mikrofon karşımda eski sevgilim onu çatır çatır çatlatarak zıplaya zıplaya şarkılar söylüyorum :D Ya ne var ki bunda gülecek :D fazlasıyla salağım farkındayım... Sanırım dünyanın kahrını çekmekten yorulmuş, artk dünyaya kahır çektirme sırası gelmiş akıllı bir deliyim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder