24 Mart 2015 Salı

BEN BİRİNİN HİÇBİRŞEYİYİM...



'' Ben birinin Hiçbirşeyiyim,
  En çokta bu koyuyor,
  Ortak tek bir fotoğrafımız bile yok,
  Bugünler de adsız bir özlemim ben...''

                                                             Atilla İlhan 


Atilla İlhan, Turgut Uyar, Cemal Süreyya' yı düşünüyorum hep.. Nasıl sevmişler aşkı, nasıl yaşamışlar her bir zerresini... Ve nasıl sahiplenmişler kadınlarını.. Aşkı ğöğe bakalım demekle anlatan bir Turgut Uyar mesela... Keşke diyorum keşke onların ait olduğu zaman dilimine ait olsaydım.. Aşkın en masum en saf olduğu o zamanlara.. Bir kadına aşık oldum demenin sonrasında gözlerini başka kadınlara kilitleyen bu insanlara yakışır en çok aşk kelimesi.. AŞK  en çok bu insanlara helaldi çünkü.. Gecelerce aylarca yıllarca uğraşsam aşkı bu kadar net ve bu kadar kısa cümlelerle anlatamam.. 

Bi şair vardı tam bu devirde tanıdığım.. 2 yıl dost sırdaş saydığım.. Eski zamanlardan gelmişti sanki.. Parmaklarından ucuz sigara kokusuyla kalem eksik olmazdı... Ama ancak bu kadar yakışırdı bi insana bu koku... Çayı çok severdi aynı ben gibi.. Ve yazmayı aynı ben gibi... İyi de yazardı.. Hele de bir kadın şiiri vardı ki.... En son otogardan uğurlarken otobüsün dışından sessiz sessiz okumuştu bana.. Şairi bıraktım şiiri özler oldum sonraları... Gecenin bi yarısı arayıp okuttururdum hatta... Hemde defalarca bi daha bi daha nolur bu son diye diye... Nasıl başlıyordu şiir ımmmm hah buldum..

''Bir kadın çıkageldi yalnızlığıma, elinde kıpkırmızı bir şarapla, iç yabancı sarhoş etmez seni dedi'' 

her akşam bir çay keyfimiz vardı... Ben kendi köşemde yazımı yazardım o şiirini... Sonra bana okurdu olmuş mu diye :) Kendi sesinden okuduğu en çirkin şiiri bile bi anda efsunlu hale getirebilirdi... Tek kötü huyu iddaa oynamasıydı işte. Onu eski devir insanından ayırıp bu devire bağlayan.. Çok kızardım.. Kızdığımı anlayıp kenarda köşede oynardı :) Maç gelmeyince daha bi sinirlenirdim senden bi halt olmazzz sen olmazsın diye bağırırdım.. Her seferinde haklısın der susardı.. 


Onunla benim aramdaki bağ başkaydı... O aşk olduğunu sanardı ama ben hiç bi zaman öyle düşünemedim.. Gözlerimin önünde ağlayıp gel dediğinde bile gidemedim.. Ayaklarım hep geri geri kaçtı. Bir nedeni olmadığı halde HAYIR dedim her defasında... Sanırım asıl aşkı ondan sonra yaşayacakmışım.


Ve aylardan Ağustos... Bir gün çıkageldi aşk tüm merhametsizliğiyle... Tüm saçmalığıyla karşımdaydı o hiç tanımadığım hakkında tek cümle bile kuramayacağım o adam... Dilim lal oldu tüm yeminlerim köşelerine kaçıştı.. Evet kelimesi dilimden kaçmaya yer arıyordu... kaçtı da... yapamadım direnemedim.. Evet dedim varım seninle... Varım...

Başlar da mutluluktan 1 hafta yemek bile yiyemedim... Uyku uyuyamadım... Önüme gelen herkese bi iyilik yapmaya çalışıyordum... Yolda yürüyen otobüse binen insanlara bile gülücük saçasım geliyordu.. Bi süre de böyle devam etti... Ama sadece bir süre... Sonrasında dur durak bilmeyen tartışmalar, kıskançlık krizleri, bitti artık bu sondu cümleleri.... Ve her defasında yeniden deneyelim cümleleri... Ağlama krizleri..vs vs.. Herşeyin bokunun çıkması için daha erkendi halbu ki !!! 

Şehirden defolup gitmek istiyordum...Gittim de.... Ama işe yaradı mı? HAYIR... 

Bi sabah uyandığımda yanımdaydı... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder